İngilizce ve Çince kadar birbirinden tamamen farklı olan başka bir dil çifti olmayabilir. Gelin, Çince çeviri yaparken bilmeniz gereken püf noktalara birlikte göz atalım.
Dünyada en çok insanın konuştuğu dil açık arayla Çincedir. Dünya üzerinde 1,3 milyar insan Çincenin bir diyalektini konuşuyor. Bu sayı, ikinci sırada gelen İspanyolcadan (460 milyon) ya da üçüncü sıradaki İngilizceden (380 milyon) çok daha fazla.
Çince aynı zamanda İngilizce, İspanyolca, Fransızca, Arapça ve Rusça ile birlikte Birleşmiş Milletler’in altı resmi dilinden biridir.
Singapur, Hong Kong, ABD, Güney Afrika, Birleşik Krallık ve daha pek çok ülke dahil olmak üzere dünyanın her yerinde Çince konuşan insanlara rastlayabilirsiniz. Bu demektir ki işinizi uluslararası anlamda büyütmek istiyorsanız, Çince çeviri hizmeti sağlamayarak çok büyük bir kitleyi en baştan kaybetmiş olursunuz.
İngilizce-Çince çevirilerinde sıklıkla karşılaşılan 5 zorluk ve çözümleri
Çin uygarlığın beşiklerinden biri olduğundan dolayı Çinceden başka dillere pek çok kelime geçmiştir. Çinceden İngilizceye geçen feng shui (feng şui), monsoon (muson), ketchup (ketçap) gibi kelimeleri daha önce duymuş olabilirsiniz.
Ne var ki, İngilizce ve Çince kadar birbirinden tamamen farklı olan başka bir dil çiftini hayal etmek çok güç. İngilizce-Çince dillerinde çeviri yapan uzman çevirmenlerin sıklıkla dile getirdiği zorluklar ise şu şekilde sıralanabilir:
Tek bir “Çince” dili olmaması
Çinceden bahsettiğimizde aslında Çincenin bölgeden bölgeye değişen farklı diyalektlerinden bahsetmiş oluyoruz: Mandarin, Wu, Gan, Xiang, Min, Kantonca, Hakka, Jin, Hu ve Pinghua. Hatta Çincenin yedi diyalektinden bazıları birbirinden o kadar farklı ki bu diyalektleri ana dili olarak konuşanlar birbirini anlayamıyor.
Mandarin Çincesi, Çin anakarasının resmi diliyken Kantonca daha çok Hong Kong’da konuşuluyor. Bu yüzden, kitlenize hitap ederken daha spesifik olmanız gerekir. Kitlenizin ihtiyaçlarını, diyalektlerini ve yaşadıkları bölgeleri ne kadar iyi anlarsanız onlarla doğru çeviri ekibi aracılığıyla kuracağınız bağ da o kadar güçlü olur.
Çin yazısında karakterler kullanılması
Çincenin pek çok farklı diyalekti olsa da bu diyalektlerin her birinde yazıda aynı karakterler kullanılır. Japonca ve Korece gibi dillerde de benzer şekilde karakterler kullanılır.
Çince bir kelime İngilizcede ifade edilmek istendiğinde ‘pinyin’ ile yani Latin alfabesindeki harflerle yazılır. Çincede ise ideogramlar kullanılır. İngilizcenin en temel birimi kelimedir ve kelimeler cümleleri oluşturur. Çincenin en temel birimi karakterdir. Her bir karakterin kendine özgü bir anlamı vardır.
Çin alfabesi, ana dili İngilizce olan insanların düşündüğü tarzda bir alfabe değildir. Günümüzde Çincede, çocuklara okuma ve yazmada yardımcı olabilecek, Latin alfabesinden meydana gelen fonetik bir sistemi kullanılıyor. Ancak bu sistem çok fazla tercih edilmiyor.
Latin alfabesini kullanan dillerdeki kelimeler 26 harfin farklı kombinasyonlarından ibarettir ama Çincede farklı kelime ve söz öbeklerini oluşturan binlerce karakter var. Her karakter bir heceye denk geliyor.
Çince karakterleri yazmanın iki temel yolu var: Geleneksel Çince ve Basitleştirilmiş Çince. Geleneksel Çinceye göre daha modern olan Basitleştirilmiş Çince 1950’li ve 1960’lı yıllarda kullanılmaya başlandı. Bu ikisi arasındaki temel fark, Basitleştirilmiş Çincedeki karakter sayısı ve bu karakterlerin daha kolay bir şekilde yazılabilmesidir. Bunun dışında, Basitleştirilmiş Çincede Batı tarzında noktalama işaretleri de kullanılır.
Resmiyetin önemi
Latin alfabesini kullanan dillerde olduğu gibi Çincede de gramer yapıları ve hitaplarda resmiyet çok önemlidir. Çincede, İspanyolca ya da Fransızcada saygı belirtmek için kullanılan “siz” kelimesi yoktur. Çincede resmiyet, farklı bir şekilde yazılan yer isimleri ve soyadları üzerinden belirtilir.
Çincede yer isimleri ve kurum isimleri büyükten küçüğe yazılır. Örneğin; XX İlçesi, XX İli, XX Bölgesi, Çin şeklinde bir adres varsa yüksek rütbeli olanların başa, düşük rütbeli olanların sona yazılması adettendir. İngilizcede ise bu durum tam tersidir.
Bu sınıflandırma, soyadları için de geçerlidir. Çince çeviri yaparken kişinin ilk önce soyadı, sonra adı yazılır. Çinliler, soyadlarının atalarından geldiğine ve nesilden nesile aktarıldığına inanırlar. Bu yüzden, insanların ilk önce soyadı sonra da adı yazılır. İngilizcede ise bu durum tam tersidir.
Çincede tonlar
Çince konuşurken en çok dikkat edilmesi gereken unsurlardan biri telaffuzdur. Nasıl telaffuz edildiğine bağlı olarak kelimenin anlamını değiştiren dört ana ton vardır. Bunlar yazıda harflere eklenen, dile özgü işaretlerle belirtiliyor ve konuşurken verilen yükselme, alçalma, sabit ya da tıslamaya benzer tonlarla aynı ifade ediliyor. Bu tonlar, Çince kelimelerin anlamlarını tamamen değiştirebilir ve Latin alfabesini kullanan dillerde bulunan gramer yapılarındaki zamanlar, sözcük dizilişi ve gramer uyumları kadar karmaşıktır.
Gramer Farklılıkları
Gramer kurallarından dolayı İngilizce, öğrenmesi en zor dillerden biridir. İngilizcede bir sürü istisna olduğunu unutmayın. Öğretmenlerin, “Geçmişte başlayan ve etkisi devam eden eylemler” açıklamasıyla beynimize kazıdığı fakat Türkçede net bir karşılığı olmadığı için İngilizce derslerinde kafamızı kurcalayıp duran “Present Perfect Tense” kuralını hatırladınız mı? Ya da kelimeleri çoğul yaparken yanlış kullandığmız çoğul eklerini?
İngilizce, bunlar gibi daha pek çok kural ve istisna barındıran bir gramer yapısına sahiptir. Çincenin grameri ise zamanlar ya da çoğulluk gibi durumlar içermez ve çok daha basittir.
Çincede isimlerin çoğul halleri yoktur ve fiiller zamana, fiil çatısına, özneye göre değişiklik göstermez. Kısacası, Çince kelimeler tek bir biçimde kullanılır ve Avrupa’da konuşulan birçok dilin aksine farklı durumlarda farklı çekim ekleri almaz. Çince ile İngilizcenin gramer yapıları arasındaki asıl fark şudur: Çincede zaman, yer ve yön belirten zarf niteliğindeki ifadeler cümlenin başına koyulurken İngilizcede genelde sonuna koyulur.
Çincede nesneleri, geçmiş zamanı ve isimleri birbirinden ayırt etmenin başka yolları vardır. Ancak genellikle Fransızca ve İspanyolcada olduğu gibi fiil zamanlarına ve zamirlere dair tabloları ezberlemeniz gerekmez, sadece bir kelime ve bir fiil biçimini öğrenmeniz yeterlidir.
Örneğin, İngilizcedeki “cat” (kedi) ve “cats” (kediler) kelimelerinin Çincede tek bir karşılığı vardır: “mao”. Aynı şekilde, İngilizcede “see” (görmek) fiili farklı zamanlara göre “saw”, “seen”, “see” olmak üzere farklı şekilde çekimlenir. Bu çekimlerin hepsinin Çincede tek bir karşılığı vardır: “kan”.
Çincedeki kelime dizilişi İngilizcedeki ile aynıdır: özne – fiil – nesne.
Bu yapısal farklılardan ötürü Çince ve İngilizce arasındaki kültürel ve dilbilimsel farklılıkları iyi bir şekilde anlayıp web sitenize ve içeriğinize yönelik tavsiyelerde bulunabilecek çevirmenlerle çalışmak çok önemlidir. Böylelikle, içeriğiniz sanki Çinli kitleniz için yazılmış gibi hissettirir. Buna benzer başka içeriklerimizi okumak için web sitemizi ziyaret edebilirsiniz.