Dünyanın en çok tanınan markası olan Coca-Cola, başarılı bir küresel pazarlama için gerekenleri çok iyi biliyor. Yüz yılı devirmiş Coca-Cola, hem ürün satışlarında hem de pazarlamada endüstri lideri olmaya devam ediyor. Bu meşhur şirketin stratejilerine dair bazı önemli noktaları şu şekilde sıralayabiliriz:
Basitlik
Her ne kadar sayısız ürünüyle devasa bir küresel endüstriye dönüşmüş olsa da Cola-Cola, eskimeyen temel ideallerinden hiçbir zaman uzaklaşmamıştır. On yıllar boyunca yürüttüğü sayısız pazarlama kampanyası sonrasında bile her zaman aynı güçlü ve etkili mesajı vermeye devam etmiştir: keyif. “Tadını Çıkar” ve “Mutluluğa Kapak Aç” gibi kalıcı ama basit sloganlar asla eskimiyor ve tüm dünyaya kolayca aktarılabiliyor.
Kişiselleştirme
Coca-Cola küresel ölçekte meşhur olsa bile tüketicilerle daha kişisel ve daha yerelleştirilmiş bir düzeyde iletişime geçmenin yollarını bulması gerektiğinin farkında. İlk olarak Avustralya’da başlatılan Share a Coke (Bu Coca-Cola Senin İçin) kampanyası şu an başarıyla 50 ülkeye genişletilmiş durumda. Ürünler her ülkede yerel kültüre ve dile göre özelleştiriliyor ve her bir bölgenin en yaygın isimleri kutu ve şişelerde şirketin ismi yerine yazılıyor. Bu kampanya, yerelleştirilmiş bir konumlandırma stratejisinin küresel pazarda etkili bir biçimde uygulanmasının mükemmel bir örneği olarak gösterilebilir.
Sosyalleşme
Sosyal medya, şirketlere tek bir platform ile dünya genelinde tüketicilere ulaşma imkanı veren, uluslararası pazarlamada kullanılabilecek etkili ve en hızlı gelişen araçlardan biri olarak kabul edilebilir. Share a Coke (Bu Coca-Cola Senin İçin) kampanyası, etkili bir yerelleştirme stratejisi olmakla kalmayıp tüketicilerle etkileşime girmek ve onları Coca-Cola deneyimlerini başkalarıyla paylaşmaya yönlendirmek adına sosyal ağları da başarıyla kullanıyor. Wall Street Journal’a göre kampanyanın ABD’de başlatılmasından sadece bir ay sonra 125.000 gönderi oluşturulmuştu.
Deneyim
Coca-Cola’nın başarısının kayda değer bir bölümü de ürün yerine marka üzerinde durmasıdır. Coca-Cola bir şişe içerisinde içecek değil, “mutluluk” satıyor. Binlerce çeşit ürün ve bölgeden bölgeye değişen ambalaj tasarımları nedeniyle ürün odaklı bir küresel pazarlama planı yürütmek oldukça zor olurdu. Bunun yerine Coca-Cola, tüketicilerine markasıyla ilişkilendirilen deneyimi ve yaşam tarzını satmayı hedefliyor.
Örneğin, Coca-Cola 2014′ de 2 milyon şişe tasarımını kişiselleştirdikleri yeni bir ambalaj kampanyasını tanıttı. AdWeek yazarı Tim Nudd, Coca-Cola İsrail’in Genel Müdür Yardımcısı Alon Zamir’in şu sözlerini aktardı: “Eşi benzeri olmayan, sıra dışı şişeler yaratarak ortaya çıkardığımız ürünler ile Coca-Cola Light severlere sıra dışı oldukları mesajını iletiyoruz.” Ürünler değişkenlik gösterse de satılan deneyimler, yani mutluluk ve dostluk, tüm dünyada paylaşılıyor ve kabul görüyor.
Öyleyse, başarılı bir küresel marka oluşturmak konusunda Coca-Cola’dan neler öğrenebiliriz? İnsanlarla bağ kurmak, basit ilkelere sadık kalırken bir yandan da inovatif olabilmek, aynı zamanda markalaşmış deneyimler oluşturmak gibi küresel pazarlama teknikleri kuruluşundan 125 yıl sonra bile Coca-Cola’nın endüstri lideri kalabilmesine katkı sağlamıştır. Yeni pazarlara açılmak hakkında daha fazla bilgi edinmek bloglarımızı takip edebilirsiniz.