İngiltere’nin AB’den ayrılmasıyla birlikte Almanya, Avrupa’nın en büyük e-ticaret pazarı haline geldi. Ayrıca Almanca, websitelerinde en çok tercih edilen diller arasında da ilk onda yer alıyor. Kısacası böyle bir zamanda işlerinizi Almanya pazarında genişletmek mantıklı bir tercih olabilir.
Bu nedenle, biz de bu yazımızla Almanya pazarına açılmayı düşünen okurlarımız için göz önünde bulundurulması gereken önemli noktaları paylaşmak istedik.
Yeni bir pazara adım atarken göz önünde bulundurmanız gereken en önemli nokta hedef kitleniz ve onların satın alma alışkanlıklarıdır. Eğer hedef pazardaki potansiyel müşterilerinizi anlar ve stratejilerinizi buna göre planlarsanız, başarılı olma ihtimaliniz de buna paralel olarak artar.
Almanya pazarına açılırken, potansiyel müşterileriniz hakkında bilmeniz gerekenler ise şunlar:
- Almanya’da online alışverişi tercih eden müşteriler genellikle şehirlerde yaşayan 30-40 yaşlarındaki kişilerden oluşuyor. Yani teknolojiyi yakından takip edecek kadar genç ve yenilikçi, geleneksel Almanya’daki tüketici alışkanlıklarını devam ettirecek kadar da deneyimli ve köklü bir grup diyebiliriz.
- Almanya’da yaşayanlar hem online işlemler konusunda oldukça bilgili hem de gizlilik konusunda oldukça hassastır. Bu yüzden sundukları bilgilerin gizliliği ve güvenliği konusunda daha çok güvence verilmesini isterler.
Almanların %82’si online olarak bir ürünü satın almadan önce satışa ilişkin hüküm ve koşulları okuyor.
- Kalite, içtenlik, güven gibi temel değerlerine odaklanarak Alman tüketicilerin kalbini çalabilirsiniz.
- Almanlar doğru kararlar verme konusunda oldukça iyidir. Almanya gibi gelişmiş bir pazarda da rekabet yüksek olduğu için müşteri deneyiminiz bu noktada çok değerli olacaktır.
- Almanlar genelde Almanca dilindeki sitelerden alışveriş yapar. Yerli para birimlerinde ödeme seçeneği sunulduğunda dönüşüm oranı artacaktır.
Farklı Ödeme Seçenekleri Sunun
Hedef kitlenize farklı ödeme seçenekleri sunmak onları daha kolay kazanmanıza yardımcı olacaktır. Bunun için Almanya’da oldukça yaygın olan, esnek ödeme imkanları sağlayan Klarna gibi bir ödeme seçeneği sunabilirsiniz.
- Avrupa’da hiçbir ülke Almanya kadar ürün iadesinde bulunmaz. Bu yüzden, kendinizi şimdiden birçok iade işlemine karşı hazırlayın. Bitcom tarafından yapılan ankete göre Almanların çevrimiçi olarak gerçekleştirdiği satın alımların %12’si iade ediliyor.
Gerçeklere Odaklanın
Söz konusu Almanya olduğunda, kelimeleri dozunda kullanmanızda fayda var. Ürün bilgilerine erişmek için websitede gezinirken kurucunun ilham verici sözlerine, başarı hikayelerine, dahası soru işareti uyandıran ürün tanıtımlarına rastlamak Almanları sitenizden soğutabilir. Bu nedenle, ürün özellikleri ve işleyişi hakkında yalnızca gerekli bilgileri açıkladığınızdan emin olun.
- Almanlara yönelik içeriklerinizde Alman kullanıcı deneyimlerine yer verin. Almanlar bir kişiyle bağlantı kurup kendilerini onunla özdeşleştirirlerse ürününüze ve şirketinize olan güvenleri de artar.
Almanya Pazarını Keşfedin
Almanya pazarı olgunluğa erişmiş, büyük bir pazar olarak değerlendirilmektedir. Yani pazara açılmak istiyorsanız kapıda hem riskler hem de ödüller sizleri bekliyor.
- Almanlar ödedikleri paranın karşılığında yüksek ürün kalitesi bekler. Tüketiciler bir markayı deneyimleyip kalite ve hizmet konusunda güven duymaya başladıklarında o markanın sadık bir müşterisi olurlar.
- Müşteri sadakati piyasada tutunabilmek için önemlidir. Hal böyle olunca da tüketicileri mevcut tercihlerinden uzaklaştırmak zorlayıcı olabilir. Almanya’da beklentiler bir hayli yüksektir. Bu dışarıdan bakıldığında bir problem gibi gözükebilir, ancak işinizi tutkuyla yapıp marka aidiyeti oluşturduğunuz takdirde sizin için avantaja dönüşecektir.
E-Ticaret Pazarının Sadece Berlin’den İbaret Olmadığını Unutmayın
Almanya’nın başkentinin, tüm ülkeyi temsil ettiği yanılgısından olabildiğince kaçınmanız gerek. Berlin, insanların oldukça iyi İngilizce konuşabildiği bir girişimcilik merkezi olsa da ülkenin genelinde yaşayan Almanlar konusunda tüm gerçeği yansıtmaz. İşte bunun nedenleri:
- Ortalama bir Almanın İngilizcesi diğer Batı Avrupa ülkelerine kıyasla çok da iyi bir seviyede değildir. Çünkü çoğu, okuldaki öğrenimlerini tamamladıktan sonra İngilizceyi yeterince kullanmaz. Bu yüzden, ürününüzün tamamen yerelleştirildiğinden emin olmanızda fayda var.
- Sadece Berlin’de pazar araştırması yapmak sizi yanlış sonuçlara yöneltebilir. Gerçekten de hedef kitleniz Berlin’de mi yaşıyor? Belki de Düsseldorf veya Münih gibi daha az popüler ama ekonomik olarak daha güçlü şehirlerde ikâmet ediyor olabilirler.
- Kozmopolit bölgelerden uzaklaştıkça daha muhafazakâr insanlarla karşılaşırsınız. Vereceğiniz mesajlar bu gerçek göz önünde bulundurularak oluşturulmalıdır.
Reklamlarınızda konuşma dilinde daha çok kullanılan du yerine resmi dilde sıklıkla kullanılan Sie kalıbını kullanmak bile kazancınızı ikiye katlayabilir.
Almanların Alışveriş Alışkanlıklarını Araştırın
Birçok yerde olduğu gibi Almanya’da da elektronik, giyim ve aksesuar, ayakkabı ve kitap gibi klasik tüketici ürünleri rağbet görmektedir. Günlük yaşam ürünleri pazar doygunluğu gibi bir soruna yol açma riski taşısa da yüksek kalite, makul fiyatlar ve güçlü müşteri deneyimiyle birleşince büyük fark yaratabilir.
İçeriklerinizi Almanca Hazırlayın
Hedef kitlenizin çok iyi İngilizce bildiği yanılgısına düşerek Almanca içerik hazırlamayı ikinci plana atmamalısınız. Almanya pazarına açılırken, Almanca içerik hazırlamak oldukça önemli.
Almanlar kendi dillerinde hazırlanan içerikleri daha çok tercih ediyor. Hatta İngilizce içeriklerin Almanların keyfini kaçırdığını söylesek abartmış olmayız.
İyi Çeviri ve Daha da Önemlisi İyi Yerelleştirme
Hedef kitlenizle doğru ve doğal bir şekilde etkileşime geçmenin öneminden ne kadar bahsetsek az. Bu, hızınızı artıracak ve sizi kültürel gaflardan koruyacaktır. Bazı ünlü markalardan örnekler verecek olursak:
- Clairol’un Almanca argo dilinde gübre anlamına gelen “mist” adında bir saç düzleştirici piyasaya sürmesi. Alman tüketicilerin bu üründen neden uzak durmak istediklerini eminiz anlayabilirsiniz.
- “Puffs” adlı peçete markasının adını ve marka değerini değiştirmeden Alman marketine girmeye çalışması. Fakat aynı şekilde “puff” da Almanca argoda önemli bir yere sahip.
Bu durumlarda ülke içinden profesyonel bir editörle çalışmanın faydalarını görecek ve marka mesajlarınız çevrildiğinde doğru etkiye sahip olduğundan emin olacaksınız.
Almanya için yerelleştirme hizmetleri ile ilgili yukarıda değindiğimiz noktaların faydalı olmasını ve Alman pazarına girme kararınızda size yardımcı olmasını umuyoruz. Markanızı görücüye çıkarmadan önce yüksek kalitede çeviri ve yerelleştirme hizmetlerinden faydalanmanızı tavsiye ederiz. Bu hizmetlerimizden yararlanmak için bize web sitemiz üzerinden ulaşabilirsiniz.