Farklı ülkelerden müşterileri anlamak, hedeflemek ve onlara ulaşabilmek için etkili bir yerelleştirme stratejisi oluşturmanız gerekmektedir. Sadece çeviriyle yeni pazarlara açılmayı hedeflemek sizi beklenmedik sonuçlarla karşı karşıya bırakır. Çeviri, yerelleştirmenin kritik bir bileşeni olsa da, etkili yerelleştirme stratejisindeki tek faktör değildir.
Bu yazımızda, hedef pazara ulaşmanıza yardımcı olmak için yerelleştirmenin ne olduğunu, strateji tekniklerini ve başarılı yerelleştirilmiş bir pazarlama stratejisinin nasıl uygulanacağını ele alacağız.
Yerelleştirme Stratejisi Nedir?
Yerelleştirme stratejisi; mal veya hizmetlerinizi en iyi şekilde pazarlamak için, o bölgenin kültürünü, alışkanlıklarını ve davranışlarını içeren bir eylem planıdır. Yeni içerik oluştururken stratejinin her departman tarafından anlaşılması gerekir, çünkü her bileşen yerelleştirme sürecini etkileyecektir.
Dış pazarlara açılırken, markanızın davranışlarını ve içeriklerini özel olarak hedef bölgeye uyarlamanız gerekir. Aksi takdirde, hedef kitlenize yabancı kalma riskiyle karşı karşıya kalır ve tutarlı bir kullanıcı deneyimi sağlama konusunda sorun yaşarsınız.
Yeni bir pazara açılıp, yeni bir kitleyle etkileşime geçtiğinizde, özel olarak hazırlanmış bir yerelleştirme stratejisi, onlara ulaşılabilir ve yerel bir işletmeyle karşı karşıya olduklarını hissettirecektir.
Yeni bir pazara girerken etkili bir yerelleştirme stratejisi için bazı anahtarlar şunlardır:
- Kültürel normları anlamak
- Potansiyel müşterileri, onların davranışlarını ve satın alma alışkanlıklarını araştırmak
- Çeşitli ve kabul edilebilir ödeme seçenekleri sunmak
Yerelleştirme stratejisi oluşturmanın temel ilkesi, yerel pazardan bağımsız olarak doğru bir kullanıcı deneyimi sunan global bir marka oluşturmaktır. Yerelleştirme stratejisi oluştururken birkaç yöntem izlenebilir. Her birinde avantajlar ve dezavantajlar bulunsa da, nihai hedef her zaman aynıdır. Etkili bir strateji, genel içeriğinizi yerel kapsamda yayınlamanın olası aksiliklerini ortadan kaldırıp, müşteri erişiminizi artıracaktır.
Yerelleştirme Stratejisi Nasıl Planlanır ?
Bir yerelleştirme stratejisi geliştirirken hesaba katılması gereken üç ana bileşen vardır:
Dijital Pazarlama
Yeni bir pazara girerken, yalnızca bu yeni pazarın tükettiği içerik türleri değil, aynı zamanda içeriği nasıl tükettiği de hesaba katılmalıdır. Örneğin, bir bölge satın alma davranışı gerçekleştireceği zaman telefon kullanırken, diğer bir bölge masaüstü bilgisayarlara daha alışık olabilir.
Temel dil aynı olsa bile, yerelleştirme stratejisi ile içeriği belirli bir yerel ayara uyarlamak gerekecektir. Klasik bir örnek “cips” kelimesidir. Cipsler, ülkesine bağlı olarak kızarmış patates dilimleri (patates kızartması) veya ince dilimlenmiş kızarmış cips anlamına gelebilir.
Kültürel Değerler
Yeni bir yerelleştirme stratejisi oluştururken, kültürel normları ve standartları belirlemek çok önemlidir. Söz öbekleri, saygı ifadeleri hatta emojiler bile hedeflediğiniz ülkeye göre farklı anlamlar taşıyacaktır.
Örneğin Amerikan fast food zinciri KFC, Çin pazarına girmeye karar verdiğinde “parmak yalamak iyidir” sloganını “parmaklarınızı yiyin” şeklinde çevirmiştir. Görüldüğü üzere bire bir çeviri istenmeyen sonuçlara yol açabilir.
Satın alma Tercihleri
Müşterilerinizin satın alma tercihleri, ülkeden ülkeye değişkenlik gösterir. Hedef kitleniz satın alma davranışını gerçekleştirirken, onlara alışık oldukları sistemi (Çin özelinde WeChat Pay gibi) sunmak dönüşüm oranınızı artırır. Ayrıca hedef kitlenize yerel para birimlerinde ödeme imkanı sunmalısınız.
Etkili Yerelleştirme Stratejileri
Etkili bir yerelleştirme stratejisinin anahtarı, bölümler arası iletişim, esneklik ve uyarlanabilirliktir.
Yerelleştirme sürekli devam eden bir süreçtir. Ve bu sebeple yerelleştirme, günlük operasyonların bir parçası olmalıdır. Bir şirket yeni bir ürünü veya ürün grubunu piyasaya sürerken, yerelleştirmeyi her geliştirme aşamasında uygulaması gerekir. Eğer yerelleştirmeyi işinizin bir parçası olarak görür ve süreçlere en başından dahil ederseniz, olası kötü sonuçlardan korunmuş olursunuz.
Etkili bir yerelleştirme stratejisi, aşağıdakiler dahil olmak üzere beş bölümden oluşur:
Yerelleştirme çalışmalarınızı iş akışınıza dahil edin
Yerelleştirme çalışmalarının başarılı olabilmesi için tüm departmanların etkili bir şekilde iletişim kurması gerekir. Yerelleştirme çalışmalarınızı, süreçlerinize entegre ederek projenizin hızını ve dönüşüm oranını arttırabilirsiniz.
Kaynak dildeki içeriğin bir veya daha fazla dilde işlenmesi
Yerelleştirme çalışmalarınızda en önemli noktalardan biri de çevirmenlerinizin hedef dile ve arkasındaki kültürel normlara hakim olmasıdır. Bu bağlamda çeviri hizmetine profesyoneller aracılığı ile ulaşmak, oluşabilecek hatalardan sizi korur.
Kalite Güvencesi
İçerikleriniz profesyoneller tarafından çevirilmiş olsa da maksimum kaliteyi elde etmek için içeriklerinizin kontrol edilmesi gerekmektedir.
Yerelleştirilmiş içeriğin dağıtımı
Yerelleştirilmiş içerik hedef kitleye sunulmadan önce iyice incelenmelidir. Bu konuda hedef ülke içerisinden bir iş ortağıyla çalışmak olası problemlerden sizi korur.
KPI’lar aracılığı ile performansın ölçülmesi
Süreç dağıtımla bitmez. Herhangi bir içerik optimizasyonunda olduğu gibi, yerelleştirilmiş içeriğin de performansını ölçmeniz gerekir. KPI’ları ölçerek üretilen içeriğin yeniden düzenlenmesi veya değiştirilmesi konusunda aksiyon alabilirsiniz.
Sonuç olarak etkili bir yerelleştirme stratejisinin uygulanması zaman ve efor gerektirir. İçeriklerinizin çevirilmesi sadece sürecin başlangıcıdır. Yeni bir ülkeye açılırken adımlarınızı sağlam atmak ve çalışmalarınızın maksimum sonucu verebilmesi için, ihtiyaçlarınızı anlayan bir hizmet sağlayıcısıyla çalışmalısınız.
Hızlıçeviri’nin çeviri ve yerelleştirme hizmetleri hakkında daha detaylı bilgi için bizimle iletişime geçebilirsiniz.