10 Basit Adımla Uygulama İndirmelerinizi Artırın

Uygulama indirme oranlarınızı artırmak istiyorsanız yerelleştirme aradığınız çözüm olabilir. Her konuda pek çok uygulama varken rakiplerinizin bir adım önüne geçip potansiyel müşterilerinizi dikkatini çekmek zor olabilir. Kimileri uygulamalara olan ihtiyacımızın harcanan eforu minimuma düşürmekten kaynaklandığını söylüyor, kimileri de bunu insanlarla bağlantıda kalma ihtiyacımıza bağlıyor. Altında yatan neden her ne olursa olsun, her ay ortalama 46 farklı uygulama kullanıyoruz ve bu sayı giderek artıyor. Peki bu 46 uygulamanın arasına nasıl girebilirsiniz? Bu yazımızda indirme sayılarını artırmada yerelleştirmenin sağlayacağı faydaları anlatacağız.

Mobil uygulama yerelleştirmesi nedir ve neden önemlidir?

Mobil uygulama yerelleştirmesi, bir uygulamanın her yönüyle belirli bir pazara göre uyarlanmasını içeren önemli bir süreçtir. Buna kullanıcı arayüzü, metin, tasarım, görseller ve çok daha fazlası dahil edilebilir. Yerelleştirme sayesinde kültürel farklılıklar, yasal gereklilikler ve dilin ötesine geçen diğer faktörler dikkate alınarak bir uygulamanın hedef pazardaki kullanıcılara özel tasarlandığı hissi verilmeye çalışılır.

Uygulama yerelleştirmenin faydaları saymakla bitmez. Örneğin, ana dili dışında farklı bir dil bilmeyen kullanıcılara ve pazarlara ulaşmanızı sağlar. İnsanlar daha iyi bir kullanıcı deneyimi için uygulamaları kendi ana dillerinde kullanma eğiliminde olduklarından, bu durum etkileşimin ve indirmelerin artmasına yol açar.

Ancak, sağlam bir yerelleştirme stratejisi oluşturmak ve uygulamak belirli bir zaman ve çaba gerektirebilir. Bu durum özellikle sınırlı kaynaklarla çalışan küçük ve orta ölçekli işletmeler için göz korkutucu olabilir. Endişelenmeyin, bu süreci en iyi şekilde yürütmenizi sağlıyoruz. Bu yazıda, kaliteli bir yerelleştirme çözümüyle uygulama indirmelerini artırmanızı sağlayacak 10 basit ama etkili adımdan bahsedeceğiz. 

1. Adım: Kapsamlı Araştırma Yapın

Klişe bir tavsiye gibi görünse de kapsamlı bir araştırma yapmak başarılı bir uygulama yerelleştirmesi için elzemdir. Hedeflediğiniz pazarlarınızı belirleyerek ve onların ihtiyaçları ve tercihleri hakkında mümkün olduğunca bilgi toplayarak işe başlayın.

Kendinize şu soruları sorun:               

●       Hedeflediğimiz pazarlarda hangi diller konuşuluyor?

●       Yerel kullanıcılar sizinki gibi uygulamalardan ne bekliyor?

●       Bu pazarlardaki ana rakipleriniz kimler?

●       Hangi kültürel hassasiyetleri dikkate almanız gerekiyor?

●       Bölgede tercih edilen ödeme yöntemleri neler?

●       Hangi yasal düzenlemelere uymanız gerekiyor?

 Uygulama mağazasındaki aramalar, indirme sayısında belirleyici bir rol oynar. Bu nedenle hedef pazarınızda kullanılan anahtar kelimeleri tespit etmeniz gerekir. Burada uygulama mağazası optimizasyonuna (ASO) değineceğiz. Araştırma çalışmalarına zaman ayırarak, hedef pazarlarınızla bağ kurabilecek ve indirmeleri artıran bir yerelleştirme stratejisi geliştirme konusunda daha donanımlı olacaksınız. 

2. Adım: Hedef Pazara Yönelik Görseller Oluşturun

Artık hedef pazarlarınız hakkında sağlam bir bilgi birikiminiz olduğuna göre, "bizden" hissini kullanıcılarınıza nasıl verebileceğinizi düşünmenin zamanı geldi.

Görseller bu süreçte kilit rol oynar. Simgeler ve ekran görüntülerinden uygulama içi grafik ve videolara kadar uygulamanızın tasarımının her yönü yerel pazara uyarlanmalıdır.

Kullanıcılar uygulamanızı yükledikten sonra uygulama mağazasında ve ana ekranlarında gördükleri ilk şey olduğu için uygulama simgeniz özellikle önemlidir. Belirli bir pazara yönelik etkili bir simge oluşturmak için aşağıdaki faktörleri göz önünde bulundurun:

Görseller: Hedef pazarda hangi renk, şekil ve semboller popüler?

Kültürel Referanslar: Kültürel hassasiyete sahip olmadığınızı düşündürebilecek herhangi bir imge veya sembolizmden kaçının.

Sadelik: Uygulamanızın amacını açıkça belli eden sade bir logo, kullanıcıların uygulamanızı neden indirdiklerini unutmamalarını sağlar.

Tutarlılık: Simgenizi her pazara uyarlamak önemli olsa da, markanızın tüm pazarlarda tanınabilir kalmasını sağlayın.

Hedef pazarın ilgisini çeken görseller tasarlayarak kullanıcıların uygulamanızı indirme ve uygulamanızla etkileşime geçme şansını artırabilirsiniz. 

3. Adım: Uygulama Bilgilerinizi Yerelleştirin

Uygulamanıza dair bilgileri vererek potansiyel kullanıcılar üzerinde harika bir ilk izlenim bırakabilirsiniz. Uygulamanızın görünürlüğünü en üst düzeye çıkarmak ve hedef pazarlardaki kullanıcılara hitap etmek için uygulama mağazasındaki bilgilerinizi yerelleştirmeniz çok önemlidir. Bu süreç, uygulama adının, açıklamasının, ekran görüntülerinin ve listede görünen diğer tüm metinlerin her pazara göre uyarlanmasını içerir.

Daha önce de belirttiğimiz gibi, anahtar kelime araştırmanız burada işe yarayacaktır. Her pazar için belirlediğiniz ilgili anahtar kelimelerin uygulama adında ve açıklamasında yer aldığından emin olun.

 Uygulama mağazasındaki açıklamalarınızı yerelleştirirken, elinizdeki alanın sınırlı olduğunu unutmayın. Bazı diller diğerlerinden daha uzun olma eğiliminde olduğu için bu konuyu dikkate alarak süreçlerinizi ilerletmeniz gerekir. Uygulama mağazası bilgilerinizi doğru bir şekilde yerelleştirerek kullanıcıların uygulamanızı indirme ve etkileşime geçme şansını artırabilirsiniz.

4. Adım: Uygulama İçeriğinizi Yerelleştirin

 Kullanıcılar uygulamanızı indirdikten sonra, uygulamayı rahatlıkla kullanabilmelerini sağlamak gerekir. Bu durumda arayüzün yerel dil, tarih ve saat formatları, para birimi, ölçü birimleri vb. gibi kurallara uyacak şekilde yerelleştirilmesini gündeminize almalısınız.

 Fakat uygulama yerelleştirmesi sadece metin çevirmenin ötesine geçer. Ayrıca bölgedeki alışkanlıklar, tercihler ve beklentiler de dikkate alınmalıdır. Örneğin, ödeme yöntemleri ülkelere göre değişiklik gösterir. Bu nedenle uygulamanızın yerel ödeme yöntemlerini desteklediğinden emin olmanız gerekir.

 Ayrıca, uygulama içeriğinizin yerelleştirilmesi, kullanılan tüm görüntülerin, videoların veya diğer görsellerin kültüre adapte edilmesini de kapsar. Saldırgan görünebilecek imgeler veya emojiler kullanmaktan kaçınmalısınız. Örneğin, alkış tutmanın bazı kültürlerde müstehcen çağrışımları olduğunu biliyor muydunuz?

 Uygulama içeriğinizi etkili bir şekilde yerelleştirerek, hedef pazarlardaki kullanıcıların hepsinin uygulamanızda olumlu bir deneyim yaşamasını ve düzenli olarak kullanma olasılığının artmasını sağlayabilirsiniz. 

5. Adım: Yerel Değerlendirme ve Referanslar Edinin

Kullanıcıların markanıza aşina olmadığı pazarlarda, sosyal kanıt güçlü bir tutunma işlevi görür. Yerel değerlendirme ve referanslar burada devreye girerek güven vermenizi ve kullanıcıları uygulamanızı indirmeye teşvik edilebilmesini sağlar.

Tavsiye ve değerlendirmeler, uygulama açıklama sayfasında belirgin bir şekilde öne çıkarıldıkları için özellikle önemlidir. Olumlu yorumlar, uygulamanızın uygulama mağazası arama sonuçlarındaki sıralamasını iyileştirebilir ve bu da uygulamanıza daha fazla organik trafik çeker.

Ayrıca olumlu yorumları ve referansları web sitenizde, sosyal medyada ve diğer pazarlama materyallerinde yeniden kullanabilirsiniz. Böylelikle kullanıcılarla etkileşim kurmak ve onların geri bildirimlerine değer verdiğinizi göstermek harika bir fırsat yakalamış olursunuz. 

6. Adım: Ücretli Kullanıcı Edinme Kampanyalarına Yatırımlarınızı Stratejik Yapın

Uygulamanıza yeni bir pazarda avantaj sağlamak için ücretli kullanıcı edinme mükemmel bir seçenektir. Hedef pazarınızdaki kullanıcıları temel alan reklam kampanyaları yürüterek uygulamanıza yönelik merak oluşturabilir ve daha geniş bir kitleye ulaşabilirsiniz.

Ücretli kullanıcı edinme kampanyalarını planlarken, ilk adımda yaptığınız araştırma neticesinde kullanılması gereken en iyi kanalları belirleyebilirsiniz. Örneğin, belirli ülkelerde Facebook veya Google reklamlarına odaklanırken diğerlerinde Twitter veya Instagram reklamlarına yatırım yapmak isteyebilirsiniz. 

7. Adım: Topluluğun Gücünü Hafife Almayın

Uygulamanız için bir topluluk oluşturmak, uzun vadede yeni pazarlarda başarı elde etmenize yardımcı olabilir. Topluluklar, kullanıcıların birbirleriyle bağlantı kurmaları, ipucu ve tavsiye paylaşımında bulunmaları ve uygulamanızdan ailelerine ve arkadaşlarına bahsetmeleri için bir araç işlevi görür.

Uygulamanız için bir topluluk oluşturmanın birçok yolu var. Bir sosyal medya hesabı (Twitter, Instagram, vb.) oluşturarak ve kullanıcılarla etkileşime geçerek başlayabilirsiniz. Aynı zamanda Facebook grupları da topluluk kurmanın harika bir yolu. Böylelikle kullanıcılar bu gruplara ücretsiz olarak katılıp birbirleriyle daha kişisel bir ortamda etkileşime geçebilir. Ayrıca uygulamanız veya hedef pazarınızla ilgili yerel etkinliklere sponsor olabilir veya katılabilirsiniz.

Yerel influencer'larla iş birlikleri kurmak, uygulamanız için bir topluluk oluşturmanın bir başka etkili yoludur. Influencer'lar hedef pazarda geniş bir takipçi kitlesine sahip olduğu için uygulamanızı rahatlıkla takipçilerine tanıtabilir. Bu şekilde, mevcut topluluklarından yararlanabilir ve uygulamanızı daha geniş bir kitlenin beğenisine sunabilirsiniz. 

8. Adım: Kullanıcılara "Freemium" Planı Sunun

Yeni pazarlardaki kullanıcıların ilgisini uygulamanıza çekmekte zorlanıyor musunuz? Freemium plan sunmayı düşünebilirsiniz. Freemium planı sayesinde kullanıcıların uygulamanızın tüm özelliklerini ücretsiz olarak denemelerine olanak tanır ve daha fazla özellik veya daha fazla içeriğe erişmek isterlerse premium bir plana yükseltme seçeneği sunar.

Böyle bir strateji uygulama mağazalarında oldukça popüler. Bunun sebebi ise kullanıcıların ücretsiz bir uygulamayı paralı bir uygulamaya göre daha fazla indirmesi. Ödemeyi öncesinden talep etmediğiniz için kullanıcıların uygulamanızı deneme olasılığı daha yüksektir.

Bu stratejinin işe yaraması için ücretsiz sürümde kullanıcıların yükseltme yapmak istemesini sağlayacak derecede değer sunmak kilit rol oynar. Kullanıcılar için hangi özelliklerin en değerli olduğunu düşünün ve bunları premium plana özel hale getirin. Doğru bir denge yürüterek freemium plana bağlı kalmayı seçenlere değer sunmaya devam ederken diğer kullanıcıları planlarını yükseltmeye teşvik edebilirsiniz. 

9. Adım: Tavsiye Et - Kazan Sistemi Oluşturun

Yeni pazarlarda indirmeleri oranlarını ve gelirinizi artırmak mı istiyorsunuz? O halde Tavsiye Et - Kazan sistemi kurmayı düşünebilirsiniz. Tavsiye Etme sistemi, arkadaşlarını ve ailelerini uygulamanıza yönlendirme konusunda kullanıcıları teşvik eder. Bu şekilde, ağızdan ağıza pazarlamanın gücünden yararlanabilir ve daha fazla kullanıcının etkileşime girmesini sağlayabilirsiniz.

Tavsiye etme sistemi tasarlarken kullanıcıların gerçekten elde etmek isteyeceği cazip ödüller sunmak önemlidir. Belirli bir pazardaki kullanıcıların neyi değerli bulduğunun belirlenmesinde kültür ve yerel alışkanlıklar önemli rol oynayabilir. Yerel etkinliklere veya özel içeriklere VIP erişimi gibi alışagelmiş indirimlerin ve ücretsiz hizmetlerin dışında ödüller düşünmeye çalışın.

Kullanıcılara paylaşım bağlantılar veya tavsiye etme kodları sunarak arkadaşlarını tavsiye etmelerini kolaylaştırın. Tavsiye etme sisteminizin başarısını ölçmeyi unutmayın, böylece gerektiğinde değişiklikler yapabilir ve daha iyi sonuçlar elde etmek için optimize edebilirsiniz. 

10. Adım: Uygulamanıza özel bir web sitesi ve blog yaratın

Uygulamanıza özel bir web sitesi ve blog yaratmak etkili birer pazarlama yöntemi olabilir. Bu kanallar kullanıcılara uygulamanız hakkında daha fazla bilgi sağlar ve ekran görüntüleri, videolar ve referanslar dahil olmak üzere tüm pazarlama materyalleriniz için merkezi bir konum işlevi görebilir.

Bloglar, kullanıcılara uygulamanızın nasıl çalıştığı ve onlar için neler yapabileceği hakkında faydalı bilgiler vermenin harika bir yoludur. Blogu içerik pazarlaması için kullanabilir, ulaşmaya çalıştığınız yeni pazardaki kullanıcıları hedefleyen gönderiler paylaşabilirsiniz.

Web sitenizden ve blogunuzdan en iyi şekilde yararlanmak için bunların hedef pazarınızın dilinde olması gerekir. Bu durumda hedef pazarın dilinde içerik üretme veya pazarlama metinlerinin yerelleştirmesi konusunda seçim yapmanız, global bir kitle için en iyi web sitesi mimarisi konusunda kararlar vermelisiniz.

Uygulamalarınızla global pazara hakim olun

Bu 10 basit ama etkili adımla uygulamanızı global kullanıma açabilir, yeni pazarlarda indirmelerinizi, görünürlüğünüzü ve gelirinizi artırabilirsiniz. Başarıyı garanti eden sihirli bir değnek olmasa da yerelleştirmeye stratejik olarak odaklanmak tüm bunları başarmanın en sürdürülebilir yolu. Araştırmanızı yaparak, hedef pazarınızın dikkatini çekecek görseller tasarlayarak, uygulama açıklamalarınızı ve içeriğinizi yerelleştirerek ve topluluk, ücretli kullanıcı edinme ve tavsiye etme sistemlerinin gücünden yararlanarak uygulamanızı yeni pazarlarda üst sıralara taşıyabilirsiniz. Uygulamanızı tanıtabileceğiniz bir web sitesi ve blog oluşturarak kullanıcıların ilgisini çekmeye ve dünya çapında kalıcı bir takipçi kitlesi edinmeye başlayabilirsiniz.