Asya-Pasifik piyasasını oluşturan 20’den fazla ülke, küresel pazara açılmak isteyen şirketler için muazzam bir fırsat. Ve bu ülkelerdeki potansiyel müşteriler, dünyanın kalanından daha fazla internet kullanıyor.
Dünyada internet kullanan 4,6 milyar kişinin yarısından fazlası Çin, Güney Asya ve Güneydoğu Asya’da bulunuyor. Bu muazzam büyüklükteki kitle, çoğu zaman şirketlerin etki alanlarını genişletirken göz ardı ettiği ve kullanmadığı çok büyük bir potansiyel.
Bu yazımızda dünya üzerindeki en büyük bölgelerden olan Asya-Pasifik bölgesinde yerelleştirme faaliyetleri yürütürken bilmeniz gereken her şeyden bahsedeceğiz.
Asya-Pasifik Bölgesi Neresi?
Asya-Pasifik bölgesinde 20’den fazla ülke bulunuyor. Bu ülkelerde 3000’den fazla dil kullanılıyor. Sadece Hindistan’da 22 resmi dil mevcut.
Asya-Pasifik Bölgesi Neden Tercih Edilmeli?
Asya-Pasifik bölgesi dijital kullanıcılar bakımından en hızlı büyüyen bölgelerden biridir. Örneğin, Çin geçtiğimiz yıl 50 milyon yeni internet kullanıcısı kazandı.
Bu büyük bölge küresel pazara açılmanın peşinde olan markalar için inanılmaz bir fırsat. Çeşitli kültür, din, dil ve sosyal trendlere sahip olan Asya-Pasifik bölgesine girmek zor olsa da üstesinden gelmek mümkün. Markalar, doğru stratejiyle bu büyüyen ekonomiye eşsiz deneyim fırsatları sunabilir.
Yıllık internet büyüme sıralamalarını karşılaştıran bir araştırmaya göre Asya-Pasifik bölgesinde yılların geçmesiyle internet kullanımı da inanılmaz bir artış gösterdiğini ve bu artış oranı 2010’lardan beri de istikrarlı bir korunduğunu görüyoruz.
Dünyadaki İnternet kullanıcıları içinde en yüksek orana sahip olan (%24) Doğu Asya. Doğu Asya’nın hemen arkasından ise Güney Asya (%17) geliyor. Bu veriler, şirketler küresel pazara açılırken ilk akıllarına gelen bölgeler olan Amerika kıtası (%7) ve Batı Avrupa’ya (%4) kıyasla hayli yüksek.
Kullanıcı sayısındaki bu artışla paralel olarak para harcama miktarı da artmış durumda. İnternet üzerinden alışveriş dünya çapında artmasıyla Asya-Pasifik kullanıcıları da yeni ürün veya hizmetleri keşfetmek, araştırmak ve satın almak için interneti kullanıyor. Çin, dünyanın toplam e-ticaret harcamalarının neredeyse yarısını (%46) oluşturuyor. 2020 yılı için bu oran perakende e-ticaret satışlarında 2,3 trilyon dolara tekabül ediyor, 2019 yılında ise bu rakam 1,8 trilyon dolardı.
Sanal ortamda yaşanan bu alışveriş patlamasının daha da büyümesi bekleniyor. Euromonitor International’a göre perakende e-ticaret satışları Asya-Pasifik’te 2025’e kadar iki katına çıkacak.
Asya-Pasifik Bölgesinde Yerelleştirme Yaparken Dikkat Edilmesi Gereken 3 Şey
Biliyoruz ki hangi bölge için olursa olsun yerelleştirme birçok zorluğu da beraberinde getirir. Başka bir bölgeye açıldığınızda kültürel ögeleri, yasal ve finansal düzenlemeleri ve hedef kitlenizi odağınıza almalısınız. Asya-Pasifik bölgesi özelinde ise dikkat edilmesi gereken noktalar şunlardır:
Kültür-Dil Zenginliği
Asya-Pasifik bölgesini kadar kültürel çeşitliliğe sahip coğrafi bölge sayısı çok az. Asya-Pasifik, birbirine yakın ülkelerden oluşsa da Rusya’nın geniş tundralarından Vanuatu tropik cennetine kadar uzanan bir bölgede birbirinden son derecede farklı ülkelerden bahsettiğimizi unutmayalım. Şu şekilde düşünebilirsiniz: Avustralya’dan Rusya’ya 12 saatte 6.000 mil katederek ulaşılmasına rağmen bu iki ülke aynı bölgenin içinde değerlendiriliyor.
Her APAC ülkesinin aynı zamanda kendine ait alt kültürleri ve alt bölgeleri var. Örneğin, Çinceden bahsederken aslında Mandarin, Wu, Gan, Xiang, Min, Kantonca, Hakka, Jin, Hui, ve Pinghua gibi dilin bölgeden bölgeye değişen birkaç farklı versiyonundan bahsediyoruz. Hatta Çincenin bu yedi versiyonu birbirlerinden o kadar farklı ki bu dilleri ana dili olarak konuşanlar bile birbirlerini anlayamayabilirler.
Karakter Bazlı Dillerin Kullanılması
Başka bölgelerde olmayıp Asya-Pasifik bölgesi için sorun teşkil edecek başka bir zorluk ise karakter bazlı dillerin çoğunlukta olması. Çoğu Batı ülkesinde Latin veya Roma alfabesi kullanılmakta. İngilizce her ne kadar İspanyolca ve Fransızcadan farklı bir dil ailesine mensup olsa da İngilizce konuşan kişilere bu diller yine de tanıdık gelir. Korece, Japonca ve Çincenin alfabe sistemleri ise farklıdır. Latin alfabeleri 26 farklı harfi kullanarak kelimeler oluştururken Çince, kelime ve sözleri oluşturan binlerce karaktere sahiptir. Her karakter bir heceye denk gelir. Bu da internet sayfanızı kaynak dilinize kıyasla oldukça büyütür veya kısaltır.
Bu türdeki dilleri desteklemek için internet sayfanızın, karakterlere ve dikey ya da sağdan sola yazılma gibi değişik dil formatlarına uyum sağlayabileceğinden emin olmalısınız.
Ton Stil ve Resmiyet
Ton ve stil, Asya-Pasifik bölgesinin her yerinde farklıdır. Bir ülkede gayet normal karşılanan bir yaklaşım başkasında son derece saldırgan bulunabilir. Örneğin, hedef kitleniz Avustralyalı ise canayakın ve samimi bir ton kullanabilirsiniz fakat aynı tonu Japonyalı bir kitle için kullanırsanız olası müşterilerinizi gücendirebilirsiniz.
Ayrıca bazı Asya-Pasifik dillerinin zaman ve mekanı farklı kavrama biçimleri olduğunu fark edip tonunuzu buna göre ayarlamalısınız. Örneğin, İngilizce konuşan çoğu kişi konunun özünü anlatan kısa ve net cümleleri tercih eder. Japonca da İngilizce gibi bu netliği tercih etse de çok daha soyuttur. Okuyucu veya dinleyici cümlenin anlamını sözcüklerin sırasına göre sezer.
Asya-Pasifik Bölgesinde Başarılı Yerelleştirme İçin 3 İpucu
Asya-Pasifik bölgesinin çetin ceviz olmasının nedeni bölgenin zenginliğidir. Asya-Pasifik bölgesinde e-ticaret deneyiminin eşsiz olmasını isteyen firmalar, bu pazara girerken şu ipuçlarını dikkate almalıdır:
Mobil İçeriklere ve Hizmetlere Odaklanın
Dünya nüfusunun %59’u yani yaklaşık olarak 4 milyar kişi Asya-Pasifik bölgesinde yaşamaktadır. Bu kişilerin önceliklerinin ise gitgide mobil hizmetler odaklı olduğunu görüyoruz.
Mobil hizmet gelirlerine bakıldığında en hızlı büyüyen piyasaların hepsi Asya-Pasifik bölgesindedir. GlobalData’ya göre mobil internet ve akıllı telefon kullanımının artması ile birlikte Asya-Pasifik tüketicilerinin de ilk tercihi mobil kullanım oldu. Mobil geniş bant erişiminde ilk sırayı Asya-Pasifik bölgesinde yer alan 4 piyasa olan Avustralya, Kuzey Kore, Makao ve Tayvan paylaşmakta.
Bu mobil erişimin çoğu e-ticaret için kullanılır. Kişi başına GSYH bazında karşılaştırma yapıldığında tüketim malları için harcanan ortalama para miktarına bakılırsa Asya-Pasifik ülkeleri yine ilk sıralarda. Çin (%11,8) ve Güney Kore (%6,3) dünya ortalamasının (%6,1) üzerinde. Endonezya (%5,3), Vietnam (%4,9) ve Hindistan (%4) da o kadar geride değil.
Markalar, içeriklerini akıllı telefon, tablet, hatta sesli arama özelliğine sahip akıllı hoparlörlere uygun hale getirerek bu cihazları tercih eden kullanıcılara ulaşabilir.
Şehir Odaklı Yerelleştirme Yapın
Markalar, içerikleri belirli ülkeler hatta şehirler için yerelleştirirken dikkatli davranmalıdır. Net bir yerelleştirme stratejisi benimseyerek belirli şehir ve bölgelere odaklanmak burada bulunan müşterilerin gerçekten önemsedikleri şeyleri fark etmenizi ve pazarlama stratejinizi, ürünlerinizi ve operasyonlarınızı buna göre ayarlamanızı sağlar.
Bu ayrımı yapmak önemlidir. Son 10 yılda köylerden, fırsat ve zenginlik dolu şehirlere büyük bir nüfus akışı olmuştur. Hızla büyüyen bu şehirlerin arasında Hong Kong, Macau ve Seul gösterilebilir.
Yaratıcı Uyarlamayı Deneyin
Genellikle belirli bir hedef kitle için yazılmış bir metin, çevirisi yapıldıktan sonra bile başka bir kitle için bir anlam ifade etmez. Çeviri bir içeriği başka bir dilde tekrarlamaktır aslında. Yaratıcı uyarlama ise markanın tonu, sesi ve vermek istediği duyguyu akılda bulundurarak yeni bir içerik üretmektir.
Yaratıcı uyarlama, kitlelere hitap etmeyen motomot çevirilerin aksine markanızın bir içeriği her bölgenin kültürel unsurlarına göre ayarlamasına izin verir.
Yaratıcı uyarlamayla birlikte odağınız sözcükler değil içeriğin anlamı haline gelir. Bu şekilde çevirmenlerle daha sağlıklı bir şekilde işbirliği yaparak çalıştığınız ülke veya şehrin isteklerini daha iyi karşılayabilirsiniz. Bu kadar çok çeşitliliğe sahip bir bölgede markanızın değerini ve bu müşteriler için neden önemli olduğunu sürekli akılda tutmak önemlidir.
Kaçırılmaması Gereken Bir Büyüme Fırsatı
Asya-Pasifik bölgesinin hızla büyümesi küresel hedefleri olan şirketler için burayı cazip bir hale getiriyor. Fakat her yeni kitlede olduğu gibi içeriğin kitleyle etkileşime geçmesi ve kitleye hitap etmesi için akılda bulundurulması gereken elementler var.
Çevirisini yaptıkları bölgede yaşayan yetenekli çevirmenlerle çalışmak o bölgeye has kültürel ögeleri ve trendleri anlamanıza yardımcı olur. Hedef kitlenizi ne kadar iyi tanırsanız onlara hizmet vermek ve dünyadaki en hızlı büyüyen bu piyasadan faydalanmak da o kadar kolay olacaktır.