Çeviri hataları, çoğumuzun tebessüm etme sebebi olabilir. Ancak yerelleştirme projelerinde ansızın çeviri hatalarıyla karşılaşan markaların bu konudan aynı şekilde keyif aldığını söyleyemeyiz.
HSBC, “Varsayım Yapmayın” sloganını tüm dünyada “Hiçbir Şey Yapma” olarak yanlış çevirdi. Yapılan hatadan dönmenin maliyeti 10 milyon dolardan fazla oldu.
Yerelleştirme projelerinizdeki herhangi bir çeviri hatası genellikle işinizi mahvetmez ancak marka imajına ciddi zararlar verebilir. İşte bir sonraki yerelleştirme projenizde kaçınmanız gereken 9 çeviri hatası.
Basit Çeviri Hataları
Çok basit çeviriler, genellikle beklenilen etkiyi yaratma konusunda eksik kalır. Hatta küçük bir çeviri hatası, korkunç sonuçlara yol açabilir. Özellikle sloganların çevrilmesi konusunda dikkatli olmalısınız.
Pepsi sloganı olan “Pepsi seni hayata döndürüyor” Çin pazarında “Pepsi ölü atalarınızı mezardan geri getiriyor” olarak çevrildi.
“Schweppes Tonik Su” İtalyanca’ya “Schweppes Tuvalet Suyu” olarak çevrildi.
Yukarıda paylaştığımız çeviri hataları, şüphesiz markalar için geri dönüşü olmayan bir yıkım süreci anlamına gelmiyor. Ancak marka algısı üzerinde kötü bir etkiye sebep olduklarını söylemek yanlış olmaz.
Kültürel Nüans Eksikliği
Çevirinin dilbilgisi açısından doğru olması her zaman doğru çeviriyi elde ettiğinizi göstermez. Çevirmenleriniz hedef kültüre yeteri kadar hakimse bu gibi problemlerin önüne geçmiş olursunuz.
Mobilya denilince çoğumuzun aklına gelen ilk marka IKEA, tasarım ve hareketliliği odaklarına alıp ürettiği mobil tezgaha, İsveççe hareketli bir araçta seyahat etmek anlamına gelen “Färth” kökünden yola çıkarak “FARTFULL” adını verdi. Bu İsveççe bilen kullanıcılar için bir sorun teşkil etmese de ana dili İngilizce olan büyük bir kitle tarafından alay konusu oldu. Sonrasında ürün isminin, hedeflenen satışları kötü etkilemesi nedeniyle ürün mağazalardan ve kataloglardan kaldırıldı.
Yanlış (veya Yanlış Yorumlanmış) Ton
Çeviride yanlış ton veya üslup kullanılması, sizi hedeflerinize ulaşma konusunda yarı yolda bırakabilir. Doğru iletişimde, ne söylediğiniz kadar nasıl söylediğiniz de önemlidir. Bu sebeple çevirilerinizin ton ve üslup kapsamında doğru olduğundan emin olun.
Otomatik Tarayıcı Çevirisine Güvenmek
Otomatik tarayıcı çevirisi, birçok web tarayıcısının sayfa içeriklerini çevirmek adına kullandığı araçlardır. Teoride tek tıkla yapılan çeviri kulağa güzel gelse de pratikte yalnızca buna güvenmek büyük hatalara sebep olabilir.
Otomatik tarayıcı çevirisi size maliyetleri düşürmenin bir yolu gibi gelse de kaliteli bir kullanıcı deneyimi sunma konusunda yetersiz kalır. Bu sebeple web site çevirisi konusunda uzmanlarla anlaşmalı, işi profesyonellere bırakmalısınız.
Yanlış Görsel Kullanımı
Görseller, simgeler ve emojiler her zaman hedef kültür göz önünde bulundurularak seçilmelidir.
Procter & Gamble markası, Japonya pazarında Pampers bebek bezlerini satışa sunduğunda, ürün ambalajının üstünde leylek görseli kullandı. Ancak bu Japon kullanıcıların sadece kafasını karıştırdı çünkü Japon kültüründe leylek hikayesi bulunmuyordu.
Doğru Pazar Araştırmasının Yapılmaması
Yerelleştirmenin başarılı olabilmesi için hedef bölgedeki yeni müşterilerinizi iyi araştırmanız gerekir. Bu araştırma sürecine yerel gelenekler, sosyal gelenekler, kullanıcı davranışları ve teknoloji kullanımını dahil edebiliriz.
Pepsodent Markası, “Dişlerinizi Beyazlatır” sloganı altında ürünlerini pazarlarken Güneydoğu Asya’da bir problemle karşılaştılar çünkü pazar araştırmasını titizlikle yapmamışlardı. Sonrasında Güneydoğu Asya’da bazı bölgelerin dişlerini karartmak için fındık çiğneme gibi bir geleneğe sahip olduğunu öğrendiler.
Bölgesel Varyasyonların Belirlenmemesi
Dilin kullanımı çoğu zaman bölgeden bölgeye farklılık gösterir. Bu durum özellikle İspanyolca ve Arapça gibi birçok farklı toplum tarafından kullanılan dillerde geçerlidir. Hedef bölge içerisinden bir çevirmenle çalışmak, dilin bölgesel farklılıklarını kaçırmanızı engeller. Hedef kitleyle doğru iletişim kurmanızı sağlar.
American Airlines, uçaklarındaki deri koltukların reklamını yaparken “ Vuela en cuero ” sloganını kullandı. Bu Latin Amerika ülkelerinin çoğunda “Deride uçun” anlamına geliyordu. Ancak Meksika için aynı şeyi söylememiz mümkün değil. Umarız Meksikalı müşteriler “Çıplak uçun” sloganını duyduklarında bunu ofansif algılamayıp bir yerelleştirme hatası olduğunu fark etmişlerdir.
Acemi Çevirmenler Kullanma
Markalar çoğu zaman maliyetleri düşürmek için çevirileri çalışanlarına yaptırmak gibi bir hataya düşer. Çalışanlarınız birçok dili biliyor olabilir ancak şunu unutmamalısınız dil öğrenme yeteneği, çeviri yeteneği ile aynı şey değildir ve çoğu zaman sizi yanlışa sürükler. Özellikle yüksek görünürlüklü çeviriler için profesyonellerden yararlanmak bir zorunluluktur.
Çeviri Kontrolü Yapılmaması
Çeviri kontrolünü çeviri sürecine dahil ederseniz olası hatalardan ve ek maliyetlerden korunursunuz. Özellikle işinde uzman bir editörün çeviriyi kontrol ederken yapacağı stratejik dokunuşlar sadece çeviri hatalarının önüne geçmekle kalmaz, çeviri kalitesinin de maksimuma çıkmasına yardımcı olur.
Yerelleştirme projelerinizin maksimum sonucu vermesi için yukarıda bahsettiğimiz maddelere dikkat etmelisiniz. Yüksek kalitede çeviriler, uzun vadede markanızın zamandan ve maliyetlerden tasarruf etmesini sağlar. Marka itibarınızı korur ve müşterilerinizi iyi yönde şaşırtır. Siz de yerelleştirme projelerinizde hatalardan olabildiğince kaçınıp hedeflerinize koşar adım yaklaşmak istiyorsanız bizimle iletişime geçebilirsiniz.